Tuesday, February 15, 2011

Narın en güzel kırmızısında bir acı...

Kemoterapi sonrası olurmuş ya, bütün gün yorgunluk, mide bulantısı, tüm o berbat yan etkiler...

Ben sanırım bundan korktum. Çünkü o sesi her duymam, ondan her haber almam bir kemoterapi etkisi yaratıyordu. Mahvoluyordum ertesinde. Bu yüzdendi sık sık arayamamam, biraz iyi olduğunu duyunca iki ay aramadan onun iyi olduğunu düşünmem. Kendime böyle saçma bir kaçış yarattım zaman içinde.

Peki, sen küçük akıllı, acıdan kaçıyorsun, aldığın azıcık haberi kendince yoğurup onun artık iyi olduğuna inanıyorsun da ya ailesi, en yakınları, yanındakiler... Sen 500 küsur kilometre uzak olduğun için kendini şanslı mı sayıyorsun??

O, günden güne eriyormuş. Belki veda ediyor. Zaman, sinsi ve acımasız... Başkalarına diyebileceğin bütün o avutucu sözler manasını yitiriyor. Sen neredesin, ne yapıyorsun? İçine çökecek pişmanlık davul alayıyla geliyor. Duymuyor musun?

Dövünmeye devam et. Daha çok yanacak canın.