Wednesday, April 16, 2008

Kisa Kisa...

Mart ayi sonlarinda fark ettim ki son uc ayda 6 farkli ulkeye ayak basmistim... Sikayetci miyim, kesinlikle hayir!! Hayatimda guzel degisiklikler de oldu. Kisa kisa ozet gecip asil yazmak istedigim konulara deginmeliyim.

Aralik ayinda Noel icin Fransa'nin Pouant koyunde, Xavier'in annesiyleydik. Cok sicak bir aile kutlamasiydi ve ben MasalEv'e bayildim. Cocukluk hayallerime geri dondum :)



















Oradan yilbasi icin Bruksel'e gectik. Xavier'in arkadaslari, onun sehri, bol alkol, bol parti... Aman Allahim, nasil hizli yasayan bir sehir burasi... Artik cok genc olmadigimi hissettim.

Arada Londra'ya yeniden ayak bastiktan sonra, Ocak ayinda 3 gunluk bir Amsterdam kacamagi yaptik. Nasil guzel, sakin ve huzurlu bir sehir Amsterdam. Evet uyusturucu trafigine ragemen aynen bunlari hissettim!! Kimse kimseyi rahatsiz etmiyor, zaten sadece 'dogal' uyusturucular yasal oldugu ve sadece 'coffeeshop'larda icilebildigi icin gencler girip dumanini tutturup kafasi bir dunya oturuyor. Kimsenin kimseye zarari yok...


Ve 1 Mart'ta ben binbir guclukle, son anda vizemi almis Meksika'ya dogru ucuyordum. Harika bir deneyimdi bambaska bir kultur ve insanlari gormek. Karayipler'de cup cup yuzmek de cabasiydi hani :) Xavier ve Adrien'le birlikteydim bu sefer. Bir suru tur duzenledik kendi basimiza, her gun ayri bir yer gorup, tarih, doga, eglence kesifleri yaptik. Neyse fotograflari Facebook'ta bol bol paylastim arkadaslarimla...


















Mart sonunda da ani bir planla Paskalya tatilinden yararlanip 5 gunlugune Istanbul'a kactik. Bu sefer hayirli bir is icin geliyorduk... :) Evet mutluyum ben bu adamla ve cok yakinda evleniyorum. Sevgi Hanim pamukalara sardi kucuk damadini, bizi ve yuzuklerimizi gordugu icin cok mutluydu... Su an nikah islemleri uzerinde calisiyoruz ve birkac haftaya kadar Fransa'da evlenecegiz. Dugun mu? Insallah seneye dostlar... Artik ne zaman vaktimiz ve enerjimiz olursa, zira Xavier'in ailesini ve arkadaslarini da Istanbul'a getirtmeliyiz. Ya bir de birlikte yasamamiza, her seyin iyi gitmesine ragmen evlilik azicik urkutucu. Bu yuzden su an hayatimizda hicbir degisiklik olmamasi en iyisi... :)


Sonra... 27 yasima girdim yakin zamanda... Butun hafta sonu benimdi, cumartesi gecesi partim, pazar gunku dogumgunu yemegim, aldigim hediyeler, Xavier'in surprizleri... Harikaydi. Ama pazar sabahi uyanip da hala 27 yasinda olmak, buna ragmen kimsenin kutlamamasi beni 'Sinir Krizinin Esigindeki Kadinlar'a ozendirdi :) Evet hala 27'yim bugun ama hayat bana gulumsuyor artik, mutluyum, heyecanliyim...



Himm arada baska neler oldu... Cabuk, Rankin Bearded Dragon cinsi kizimiz sonbaharda evimize getirdigimiz ilk aylarda pek buyumese de yilbasindan beri epey buyudu (28 gramdan 85 grama cikti!!) serpildi, guzellesti. Belki bir kardes alabiliriz ona :)





Hayatimin ozetini boylece hallettigime gore artik kendimle, hayatla, ulkemle ilgili kafami karistiran seyleri, korkularimi ve 'disardan' biri olarak gozlemlerimi paylasabilirim...

No comments: