Wednesday, November 08, 2006

Paris, mon amour!


Nihayet Schengen vizesi almak...

Dun 5 saatimi Fransiz Konsoloslugu vize binasinda hapsolarak gecirirken gordum ki gelismis ulkelerin az gelismislere hizmeti, bizim Unkapani'ndaki SSK binasindan farkli degil. O kuyruktan bu kuyruga... Sorulan sorularin cevaplarini bilemeyen gise memuru kadinlarin ayni dedikodu meraki... Gercekten sancili bir gundu, vizemin gecerlilik suresi de istedigim kadar uzun degil -sadece 2 ay- ama Jessica ve Xavier'in de dedigi gibi, "It's better than nothing!"


Bekle beni Paris!

Bu durumda 10 gun sonra Paris'te Tour Eiffel'e karsi kahvemi icip Champs Elysees'de salina salina yuruyebilecegim. 2000 yilinda gordugum Paris'ten az sey var aklimda, bu sefer tum hafta sonunu guzelim sokaklarinda gecirebilecegim... (Allah vere de Xavier efendinin Christmas alisverisi krizi tutmasa, sadece magazalarda gecirmesek hafta sonunu:) )

Gecenlerde bloguma girmis Xavier, Turkce hic anlamasa da kendine dair bir sey goremeyince icerlemis azicik. Tabii Xavier bu, ustunde durmadi. E, dedim, zaten bir avuc okuyucum var. Hem butun arkadaslarimin senden haberi var... Gerci sonra baktim bir yerde geciyor "sevgilim" diye. Neyse tanistirayim; okuyucular bu Xavier, Xavier, bunlar da benim sevenlerim :) Ve bu fotograf, bolca dans ettigimiz bir geceden.



Bunlar da gecirdigimiz guzel yazdan kalma... Guneydeki kiyi kenti Brighton'dayiz ve bu gunubirlik seyahat, Ingiltere'de deniz gordugum tek gun!














Biraz da kultur-sanat:
Don't Cry For Me Argentina... The Marriage Of Figaro...

Bilgisayarimdaki sorundan dolayi daha once yazamadim... Bayramin son gunu Londra'da gorustugum cocuklugumdan kalma iki tatli kadinla hafta sonuna sozlesip muzikale gittik. Bir onceki hafta sonu da Ilke'yle birlikte Figaro'nun Dugunu'ne gitmistik. Aslinda sadece bir uyarlamaydi Figaro'nun Dugunu, zira Mozart'tan hicbir eser yoktu. Ama Londra'da tiyatroya gitmis olmak harika bir deneyimdi benim icin.

Ve bayram ertesi gidilen Evita muzikali... Muhtesemdi. Eva Peron'u oynayan o ufacik tefecik kadindan nasil cikiyordu o ses kuzum?.. Danslar da oyuncularin performansi da sahne de... Ardindan gidilen, hatta Xavier'in de konuk sanatci olarak aramizda bulundugu :) yari Turkce-yari Ingilizce aksam yemegimiz de cok keyifliydi. Londra'da olmaktan cok keyif aldigim zamanlardan biriydi. Karar verdim, ben sahne sanatlarina tapiyorum!


Havai fisek sesinden bikmak: GUY FAWKES

5 Kasim Guy Fawkes gunuydu. Haftalarca kutlandi, hala kutlaniyor. Umarim bu hafta sonu, ayin 12'si itibariyle kutlamalar son bulacak da aksamlari kafamizi dinleyebilecegiz.

Efendim 400 yil kadar once Guy Fawkes buyuk parlamento binasini (resimde gordugunuz, arkamdaki Big Ben'in bulundugu Parliament'den bahsediyorum)yakmaya calismis. Aslinda bir avuc insanmis bunlar ama en cok one cikan Fawkes cunku buyuk eylemden bir gun once barutlarla yakalanmis. Sarayin karsisinda asilmis tabii. Kimisi icin bu Fransiz ihtilalinden 150 yil once gelen devrimci bir ruh olsa da Ingilizler vatan hainlerine karsi birlik beraberlik icinde kutlamaya baslamis bugunu. Aslinda dini bir durum da sozkonusu. Protestan Ingiltere'deki katolik haklari da var geride...

Neyse bunlari niye anlattim ben simdi? Cunku bu Ingilizlerin kutlamalarindaki asiriliklarini paylasmaliyim sizlerle. Kutlama dendi mi 3 hafta onceden basliyor bunlarin hazirliklari. He bu arada kutlama bicimi de havai fisekler. Ama devlet tarafindan yapilan buyuk gosteriler degil. Butun halk ucuz, pahali, kucuk, buyuk bir suru havai fisek ve maytap alip gecelerce patlatiyor. Asil kutlama olan 5 Kasim'da da aileler bahcelerinden fisek atiyor ya da buyuk parklara gidilip festival havasinda yasaniyor... Tabii bu arada Londra halki ard arda atilan fiseklerin sesinden gece yarilarina kadar uyuyamiyor. Yakinlarima soruyorum "Bu neyin protestosu?" diye. "Just for fun!" yanitini aliyorum. Yani aslinda Guy Fawkes umrunda degil kimsenin...

2 comments:

necla said...

bonjor, comon sova? salu

ya da ona benzer bisiy, bildigim birkac fransizca kelime iste. sana yardimci olmak acisindan yaziyorum sen simdi oralarda sevgilin sayesinde ihtiyac duymazsin ama neyse...

Ya simdi bu sengen vizesi New York'a getirmicek seni anlasilan. tekrar alacaksin sengen vizesi.

Paris'te Sanzelize bulvarinda gezerken benim icin guzel fotograflar cekil.Umarim cok guzel vakit gecirirsiniz. Xavie'ye soyle belcikali misafirperverligini gostersin.

Ayii cok guzel olur umarim.

Gelelim cok gelismis ulke!!!! olan Fransa'nin bir devlet kurmunun az gelismis ulke vatandaslarina hizmetine. batili ulkelerin cok gelismis devletlerine diyecek bisiy bulamiyorum. Milletlerinin Turk insani ile ilgili ne dusunduklerini biliyoruz. Benim hala guzel dostluklarim var, e tabi bi de artik Xavie var. Ona ayip olur bisiy soylersek, dimi?

Have fun in Paris buddy :))

Unknown said...

canim benim,

benim icin bir kadeh sarap ic gecirdigim guzel zamanlarin anisina...gule gule git gule gule gel tatlim...ah ahhh...