Tuesday, April 30, 2013

DOUM deneyimi...

Mart ayinin sonunda, DOUM merkezinde 2 tam gunluk bir dogum kursuna katildik. Gunler yaklastikca tuhaf hissediyordum, internette ve okudugum kitaplarda bunca bilgi varken, 2 gunluk bir kursta ne ogrenecektik ki... Yanilmisim. Cok yanilmisim!

Kursu veren Julia Steils yillardir Turkiye'de yasayan bir Amerikali. Julia'nin tutumu ve durusu insana guven veriyor ve bakislarindan sicacik bir anlayis yayiliyor. Asla dogum veya bebek hakkinda su soyledir, bu boyledir gibi kesin bilgiler vermiyor size, siz bu tarz seyler duymak isteseniz bile... Ogrendiklerimin ne kadarini burada paylasabilirim bilemiyorum ama deneyecegim...

Oncelikle kursta bizimle birlikte 2 cift daha vardi, toplam 6 kisiydik. Hepimiz birbirimizden cok farkliydik, yasam tarzlarimiz da bir o kadar... Ama endiseler, korkular, hisler o kadar benzerdi ki... Bu, yani yasadiginiz sureci yasayan baska insanlarla olan paylasim bile basli basina bir deneyim. Kursun icerigi bizlerin sorularina, sorunlarina ve beklentilerine gore sekillendi. 

Baslangic biraz felsefiydi. Doguma yonelik en buyuk endiselerimiz uzerine konustuk. Malum, ya su ya da bu sebeple sezaryen olursa, epidural almali mi, ya saglik gorevlileri son anda dogumu planlamadigimiz bir sekilde yonlendirirse, (beyler icin) ya ustlerine dusen gorevi yerine getiremezlerse, bize yeterince destek olamazlarsa, vs... vs... Julia sorularimizi ve sorunlarimizi dinledi. Sakince dinledi. Bize aradigimiz cevaplari vermedi (en azindan en basta ve direkt olarak cevaplamadi). Ama cok daha degerli bir yola soktu bizi, 'an geldiginde, dogum istedigin gibi gitmezse, kendini nasil affedeceksin' sorusunu tartistik. Bu aslinda sadece dogum degil hayatin her karar noktasinda ya da onemli olayinda defalarca karsilastigimiz durum. Julia Ingilizce sohbetimizde 'affetmek' sozcugunu kullansa da ben bunun yerine pismanligi koyuyorum. Kararlarimizdan oturu pisman olmamak icin simdi, su anda ne yapmali?.. Asil soru buydu ve dedigim gibi bu soruyu hayatin her asamasina uyarlamak mumkun. Cunku keskeler hep orda duruyor, en kucuk hayalkirikliklarinda tutup cekiyoruz kendimize, icimizde dugumlenip kaliyor bir seyler. Sonra o bosluk duygusu... Sahi neden icimizde hep bir yerlerde kucucuk, dolmayan catlaklar var? Dogumda istedigimiz performansi gosterememek sonra sebep olarak yapmadigimiz egzersizleri, okumadigimiz kitaplari, dinlemedigimiz hikayeleri bulmak, hep keske'lere saplanmak. Peki bununla bitecek mi? Elbette mukemmel bir anne olmadigimizi fark edince yine gelecek pismanlik. Sutum yetmezse... Bebegim saglikli degilse... Koca cocuk oldu dedigimde disiplinden yoksunsa... Yine keske'ler ve yapmadigimiz onca sey devreye girecek. Peki hic dolmayan bu bosluk her seferinde kendini hissettirirken ben nasil ebeveyn olmanin keyfini yasayacagim? Iste benim ulastigim ilk cevap bu oldu: Onumde 10 hafta var. Bu surede kendimi fiziksel ve ruhsal olarak en iyi sekilde hazirlarsam ve elimden geleni yaparsam sonrasinda gerceklesecek tum aksilikleri yasamin bir parcasi olarak karsilamaya ve kabullenmeye hazir olabilirim. DOUM kursunun sonraki asamalarinda ogrendiklerimle daha da inandim ki bedenim, bebek ve doga tum bilgiye ve birikime sahip. Dogal dogum aslinda o kadar normal ki, her sey bebegin saglikli bir sekilde dunyaya gelmesi icin programlanmis zaten. Bu durumda bana dusen hazirlanmak, inanmak ve kendimi birakmak. Benim buldugum ilk yanit bu- isler istedigim gibi gitmese bile pisman olmamanin (ya da Julia'nin ifadesiyle kendimi affetmenin) anahtari bu...

Bundan sonra en onemli konu fiziksel hazirlik. Bizim DOUM'da aldigimizdan cok daha kapsamli kurslari Avrupa ve Amerika'daki ciftler hastane hizmeti olarak ucretsiz aliyor. Bizde ise luks ve acikcasi biraz 'sosyete' gibi algilaniyor bu. Normal dogum tekniklerine, arastirmalarina, aci azaltma yontemlerine hicbir yatirim yapilmadan sezaryen oranini azaltmaya calismak bana artik cilginca geliyor! Fransa'da, Londra'da, Amerika'da dogum yapan arkadaslarim bu kurslarla hazirlandilar. Oysa biz Turkiye'de ne yapiyoruz? Cocuklugumuzdan itibaren komsu teyzelerin, bir tanidigimizin gorumcesinin, falancanin kardesinin hikayelerini topluyoruz bilincaltimizda. Genelde olumsuz hikayeler, zor dogumlar, bilimsellikten uzak inanislar... Sonuc su: Dunya Saglik Orgutu sezaryenin en buyuk sebebi olan 'catinin darligi' icin evet olabilir ama ortalama oran %5 civarinda diyor. Ulkemizde ise catisi dar diye sezaryenle dogum yapan kadinlarin orani %40 civari! Bu iste bir yanlislik var sanki...

Julia'dan ogrendigimiz tekniklere gelince... 

-Dogum sancilari siklastiginda uzanirsaniz rahimin acilmasi anatomik olarak cok mumkun degil. Ayakta durmak, esinizin boynuna tutunup asilmak, yurumek, kollari duvarda kenetlemek gibi dikey pozisyonlar yer cekiminin etkisiyle bebegin asagi hareketine ve acilmaya yardim ediyor.   

-Rahmin acilmasina yardimci olacak duruslardan biri de pilates topu uzerinde oturarak oryantal dans yaparcasina belden asagisini kivirtmak. Dogum anini bilemem ama simdiden, hamilelikte bile omurgayi cok cok rahatlatan bir pozisyon bu! (oryantal dansin Kuzey Afrikali kadinlarin dogum rituellerinden ciktigini biliyor muyduk?!) 

-Sancilar basladiginda erkeklere dusen gorevler var, kadini fiziksel ve duygusal olarak desteklemek gibi... Ozellikle bel bolgesine yapilacak masaj ve baski, sancilarla basa cikmaya yardimci olabilir. Bunun icin bir sandalyeye tutunarak dizlerin ustune kapanmak, el ve dizler ustunde durmak gibi pozisyonlari denedik ve Xavier'in bana nasil masajlar yapabilecegini ogrendik.

-Sancilar henuz cok siklasmamisken, 20-30 dakikada bir geldiginde bol su icmeli ve caniniz istedikce ufak atistirmaliklar yemelisiniz. Cikolata, kuru meyve, kuru yemis gibi yiyecekler iyi birer enerji kaynagi. Bu enerji cok onemli cunku ortalama bir dogum surecinde 80km yol yurumus kadar enerji harciyormusuz!!

-Ayni surecte, sancilar henuz cok siklasmamisken tuvalete gitmek, her yarim saatte bir idrarinizi yapmak cok onemli cunku bebegin basinin altinda duran idrar keseniz azicik bile dolu olsa bebegin asagi dogru hareketini onleyebilir ve dogumu yavaslatabilir!

-Hormonlar... Dogum sirasinda salgilanan hormonlar o kadar muhtesem bir uyum icinde ki, rahim agzinin acilmasini saglayan hormon ayni zamanda sut uretimini tetikliyor. Dogumun gercek zamanindan once yapilan sezaryen maalesef bu sahane hormonlarin faydalarini engelliyor...

-Bebek de ne yapacagini biliyor! Bebegin basinin pelvisten bir harekette gecmesi cok mumkun degil. Ama bebek dogum kanalina girdiginde biraz ilerledikten sonra azicik donuyor, bu aci sayesinde artik kafatasi annenin cati diye bilinen pelvis kemiginden gecebiliyor. Ayrica bebegin iri olmasi normal dogum icin engel olarak gorulse de onemli olan kafa yapisi...

-Aci surekli katlanarak cogalmak zorunda degil. Genel olarak cok siddetli sancilarin hissedildigi zamanlar 4cm, 7cm ve dogum aniymis. Yani rahim 4 veya 7cm acildiginda 'artik bundan sonrasina dayanamam, epidural sart' diye bir yanilgiya dusmemeli. 7cm'den aktif doguma kadar aci muhtemelen biraz daha azalacak...

-Epidural? Dogumun cok uzadigi zamanlarda epidural iyi bir yatistirici olabilir, boylece kadin arada uyuyup biraz dinlenip dogum icin gerekli enerjiyi toplama sansi yakalar. Epiduralin sut uretimini geciktirdigi gibi kanilar olsa da cok kanitlanmis degil. Ancak agri kesici bir kimyasal olan epiduralin bebegin karacigerine gectigi, onun kucucuk vucudunda 6 haftaya kadar kaldigi ve sonra atildigi kanitlanmis. Ben cok gerekmedikce bunu goze almak istemiyorum...

-Nefese odaklanmak... Bir avuc buzla deney yaptik. Elinize aldiginiz buzu 1 dakika boyunca (bu, hastaneye gitmemiz gereken zamandaki sancilarin suresine tekabul ediyor) sabit tuttugunuzda eliniz once uyusuyor sonra caniniz yaniyor. Ardindan buzu birakip biraz nefes calismasi yaptik ki ben yogadan aliskin oldugum icin nefesime odaklanmam hic zor olmadi. Bir sure sonra tekrar elimize bir avuc buz alip bu sefer deminki gibi nefesimize odaklandik. Sonuc sasirticiydi- sure ayni oldugu halde buz elimizi o kadar da acitmadi ve o 1 dakika daha kisa geldi! Nefese ya da baska bir konuya (ayrica labirent cizimlerle ilgili calismalar var) konsantre olmak gercekten ise yarayacak...

-Kendi rahatlama yontemini bul! Bazi kadinlar sukunet icinde meditasyon yaparak sancilarla basa cikarken kimisi eller ve dizler ustunde yere kapanip bedenini hareket ettirerek hatta cigliklar atarak rahatlayabilir. Cevresindekiler, bazen saglik gorevlileri bile bunu son nokta olarak dusunmemeliler. Burda erkege rol dusuyor, esini rahatlatmaya calismali ve ayrica disardan aciyarak bakan gozlere karsi guclu durmali. Kadin kivraniyor gibi gorunse de bu yontemle rahatliyor olabilir!

Bu bahsettiklerim ilk gun uzerinde durdugumuz konulardi. Daha fazlasi aklima gelirse yeniden paylasirim. Ikinci gun ise bebek bakimi ve dogum sonrasi egzersizler gibi konulara yogunlastik... Bir de yakin zamanda www.dogaldogum.com'da birkac makale okudum. Normal dogumun ne kadar mucizevi, bir o kadar da 'normal' oldugunu bir kez daha kesfetmek isteyenlere haber olunur...  

No comments: