
Sonra 2006 yazi. Londra'ya ucmak uzere hava alanindayim. Hayatim epeyce degismis bir onceki yazdan ve kitaptan beri. Baba ve Pic cok yeni daha. Firindan taze cikmis Ramazan pidesi gibi aliyorum, tazecik, sicacik, ucakta basliyorum

Evet bizler 6 ay sonunda isverinimizin insiyatifiyle 1 hafta tatil kullanabiliriz ya da ilk yilimizin dolmasini bekleriz 2 hafta kacabilmek icin... Is hayatinin ilk yilinda 4 hafta ucretli tatil yapmak hayal degil midir bizim icin?
Fransiz arkadasim Adrien, "insanlik disi" buluyor, yilda sadece 2 hafta tatil yapmayi. Oyle ya nasil kendinize vakit ayirip, rahatlayip isinizin stresinden arinirsiniz bu kadar zamanda, koca yil... (Benim 2 yil ayni sirkette calisip sadece 1 hafta tatil kullandigimi duyunca sok oldu tabii.)
Gece yarilarina kadar isimin basinda olmak zorundaydim diyorum, bazen hafta sonlari da... O zaman cok iyi kazanmis olmalisin, diyorlar. Guluyorum. Cunku bu taraftan bakinca dunyaya, eger cok calisiyorsaniz cok kazanirsiniz. Yoksa calismanin ne anlami vardir oyle ya, hayatlarimizi surdurmek icin yapiyoruz isimizi, hirslarla-ego tatminleriyle yaslanmaya gelmedik dunyaya...
Elbette ki biliyorum cevabi, bu, iyi bir ekonomide dunyaya gelmeyle, gelismek icin canla basla didinen bir ekonomide calismanin farki. Ama lutfen artik "Bizim kadar tatil yapan millet yok!" demesinler, bizim de agzimiz alismasin bu ici bos soylemlere !!!
Boyle bir ulkede, hele 11 Eylul ve gecen yazki Heatrow olaylarindan sonra din ve islamiyet hic de oyle bizim ulkemizdeki gibi sevgi, saygi, hosgoru tabaninda algilanmiyor. Ozgurlukler dini olarak gormuyorlar islamiyeti.
Iste bu noktada Turkiye'nin basbakani ilimli gorunuyor, ekonomi ve demokrasi iyiye gidiyor (bu onlarin gorusu!) ama dindar bir basbakan ve bu korkutucu...
INGILTERE'DE MUSLUMANLAR
Rakamsal olarak cok emin degilim ama sanirim ulkenin 1/3'u musluman. Musluman diyince biz Turkiye'den otesini cok dusunemeyiz. Bir Arap imaji vardir kafamizda. Ama burada Araplar ve ozellikle Afrikali muslumanlar oldukca buyuk community'ler. Londra'da Istanbul'da gordugunuzden daha cok carsafli ve peceli kadin gorursunuz. Sabah otobuste islami ozel okullarina giden ogrencileri gorursunuz, 7-8 yaslarindaki kucucuk kizlar siki sikiya baglanmis esarplariyla -oysa biz mukellefligin daha gec yasta geldigini dinen biliyoruz- etrafinizdadir. Din onlarin secimi degildir, aile gelenekleri, korumak zorunda olduklari bir kederdir benim gozumde, onlar adina.
Ve cok yaygin bir soylemle bitirmeli yazi dizimin ilk bolumunu. Ingilizler sozlerine "Irkci degilim ama..." diye baslayip soyle devam ediyorlar, "Butun muslumanlar terorist diyemem ama butun teroristler musluman." Bu, soylemin yumusak versiyonu, bir de "Butun teroristler muslumansa, butun muslumanlar da terorist diyebiliriz." dendigini duydu kulaklarim, farkli cevrelerde, defalarca. Simdi gelin de bu acidan bakin basbakanimizin ilimli islam politikasinin nasil algilanacagina...
Dedim ya cok nacizane...
Evet hayirli bir is cunku ablam nisanlaniyor. Ama Xavier'in gelisi cok surpriz oldu. Nihayet bir firsatini bulup Istanbul'u gorecek...
Bu durumda nisan aksami evde olsak da geri kalan her ani Sultanahmet, Taksim ve Ortakoy'de gecirmek zorundayiz!! Tabii arkadaslarla... :))
Isin komigi Xavier benden 1 gun once geliyor, kendi kendine tanisacak bizimkilerle :) Korkma, yemezler seni, bak ben senin ailenle tanistim onlar beni yemedi, diyince "I am not as sociable as you are." dedi :)
Ailemizin turizmden sorumlu bakani, hem de Xavier'le tanismis tek kisi olarak Burcu'ya buyuk gorev dusuyor. Benim ucagim yere degdigi saatlerde onlar sightseeing yapiyor olacak. ESRAAAA! Cuma gunu benle bulusup Taksim'de Xavier'le Burcu'yu sobelemeye ne dersin? ;) Aksamina da Cigdem katiliyor bize. Yupiiii !!!
Artik bir sekilde Elif, Alper, Murat, Selen (ki kendisi simdiden mizikcilik yapmaya basladi), Deniz ve Gokhan da gorulmek zorunda... Ya Evren... Lutfen dostlariiiiiim, sadece 2 gun olacak, bana biraz zaman ayirinnnnn ! Ve arada biraz Ingilizce pratik yapin, yapin ki Xavier yanimizda yabanci kalmasin. :))
Ne cok ozledim herkesi... Ya Necla? Yoklugu yine burnumu sizlatacak. Xavier'e anlattigim, sehre dair her anida Necla'nin kulaklari cinlayacak.
Dugunlerini, dogumlarini kacirdiklarimi gorme firsatim bile olmayacak...
Yine de geliyorum... Ablamin mutlu gununde, ailemle, sevdiklerimle, sevgilimle gececek guzel bir zamani iple cekiyorum.
He bir de nisan icin aldigim elbisenin bir yakasi var ki, evlere senlik. Sevgi Hanim'la papaz olmasak bari... (Xavier magazada ilk denedigimde aynen sunu soyledi: Pek Islamik degil bu elbise.)
Simdi... Kimler bekliyor beni? Who is in?? :))